Gazimağusa
Kıbrıs Adası’nın güney doğu kıyısında yer alan Gazimağusa kenti, Doğu Akdeniz’deki en güzel Ortaçağ mimarisini barındıran kenttir. Kenti bir baştan bir başa çevreleyen 3 km uzunluğundaki Venedik Surları, Gotik tarzın en güzel örneklerinden biri olan ve Lüzinyan Kralları’nın Kudüs Krallığı tacını giydikleri St. Nicholas Katedrali (Lala Mustafa Paşa Camisi), Osmanlı Döneminde vatan şairi Namık Kemal’in 38 ay boyunca sürgün edildiği Zindan, Gazimağusa kentinin zengin tarihi ve kültürel mirasının yalnızca birkaçıdır.
Gazimağusa kentinin hemen kuzeyinde, Kıbrıs Adası’ndaki Antik Şehir Krallıkları’ndan biri olan Salamis Antik Kenti yer almaktadır. Roma Dönemi’ni yansıtan gymnasium, tiyatro ve hamam yapılan görülmeye değerdir.
Salamis sit alanı içerisinde yer alan ve inanç turizmi açısından önemli bir diğer eser ise St. Barnabas Manastırı’dır. Hristiyanlık dünyasının önemli azizlerinden biri olan ve Kıbrıs Kilisesi’nin kurucusu St. Barnabas’ın mezarı ve ona atfen yapılan manastır, önemli çekim merkezlerinden biridir.
Gazimağusa’nın Tarihi
Gazimağusa’nın M.Ö. 285 – 247 yılları arasında Mısır Kralı Ptolemeus Philadelphus tarafından kurulduğu ve kralın yeni kente kız kardeşi Arsinoe’nin adını verdiği söylenir. Salamis’in M.S 647 yılında Araplar tarafından yakılıp yıkılması üzerine oradan göçen halkla büyüyen kent küçük bir liman kentine dönüşmüştür. Kentin adı da bu dönemde, Arapların bulamaması umuduyla “Kumda saklı” anlamına gelen “Ammohostos’ olarak değiştirilmiştir.
M.S. 1291 yılında Akka’nın Müslümanların eline geçmesiyle gelen halklarla nüfusu artan Gazimağusa Kenti, Luzinyanlar Döneminde (1192-1489) Lefkoşa’dan sonra adanın ikinci önemli kenti durumuna yükselmiş ve Frenklerin diliyle “Famagusta” diye tanınmaya başlamıştır. Kıbrıs bu devirde doğu ile batı arasında bir ticaret istasyonu haline gelmiştir.
Kent, M.S. 1373 de bir yüzyıl kadar Cenevizlilerin, M.S 1489 – 1571 yılları arasında Venediklilerin ve M.S. 1571 – 1878 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetine girer.
İngiliz İdaresi Döneminde Gazimağusa limanın inşa edilmesiyle kent bir ihracat – ithalat merkezi haline gelmiştir.
Gazimağusa’da Neler Yapılabilir ?
• Lüzinyan krallarının Kudüs kralı olarak taç giydikleri, St. Nicholas Katedrali (Lala Mustafa Paşa Camisi) Ortadoğu’daki en mükemmel işçilikle yapılan katedral olup Gazimağusa surlar içinin merkezinde yer almaktadır. Bu meydan Luzinyan, Venedik ve Osmanlı Dönemi izlerini taşır.
• St. Nicholas Katedrali önündeki katedrale yaşıt (2012 tarihi itibarıyla 713 yaşında) Kıbrıs’ta yaşayan en eski Cümbez ağacı (Ficus Sycomorus) ile tanışmak.
• Shakespeare’in Othello trajedyasına konu olan ‘Othello Kalesi’ sizlere Desdemona’nın trajik hikayesini anlatacaktır.
• M.Ö. 1184 yılından başlayarak M.S IX. yüzyıla kadar 21 yüzyıl iskan gören ve uzun yıllar Kıbrıs’ın başkenti olan Antik Salamis kenti kalıntılarını ziyaret etmek.
• St. Barnabas’ın Gazimağusa yakınlarındaki Salamis’te doğduğu ve mezarının ise Salamis mezarlık alanında bulunduğu bilinmektedir. St. Barnabas Manastır ve mezarı Hristiyanlık âlemi ve inanç turizmi için Kuzey Kıbrıs’ın önemli bir değeridir.
• Osmanlı Dönemi’nde Paris sefiri görevinde bulunan 28. Mehmet Çelebi’nin, Gazimağusa’daki St. Peter & St. Paul Katedrali (Sinan Paşa Camisi) avlusunda bulunan Osmanlı Dönemi taş işçiliğinin ender örnekleri arasında yer alan mezarının görülmesi.
• 9 Nisan 1873 – 7 Haziran 1876 tarihleri arasında 38 ay süreyle Gazimağusa’da kalebend olarak ikamet etmek zorunda kalan vatan ve millet şairi Namık Kemal’in kaldığı zindanının ziyaret edilmesi.
• Kıbrıs tarihinin en önemli yerleşim yerlerinden biri olan ve çok zengin buluntular veren Enkomi-Alasia yerleşim yerinin görülmesi.
• Yılın farklı zamanlarında farklı yerlerde düzenlenen festivallere katılabilirsiniz. Nisan ayında ‘Mormenekşe Enginar Festivali’, haziran ayında ‘Uluslararası Mağusa Kültür Sanat Festivali’ ve ağustos ayında da ‘Yeniboğaziçi Pulya Festivali’ne katılmak sizlere farklı deneyimler yaşatacaktır.
Gazimağusa’da Ziyaret Edilebilecek Yerler
• Kıbrıs’ın en büyük antik şehir krallıklarından biri olan Salamis Antik Şehri ile bu şehirde bulunan Gymnasium, Roma Hamamları, Tiyatro, Kıbrıs’ın en büyük bazilikasi St. Epiphanius Bazilikası, Campanopetra Bazilikası ve Agora kalıntılar,
• Salamis Nekropolündeki Kral Mezarları ile Kral Mezarları Müzesi,
• İnanç turizmi kapsamındaki en önemli eserlerden biri olan St. Bamabas Manastırı, İkon ve Arkeoloji Müzesi,
• Geç Tunç Çağının en önemli ticaret şehirlerinden biri olan Enkomi (Alasya),
• W. Shakespeare’in Othello trajedyasına konu olan hikâyenin geçtiği M.S XV. Yüzyıla ait Othello Kalesi,
• Açık Hava Müzesi konumundaki Gazimağusa Surlar içi gezisi (St. Nicholas Katedrali / Lala Mustafa Pasa Camisi, M.S XIV. yüzyıl Luzinyan Dönemi’ne ait St. Peter ve St. Paul Kilisesi (Sinan Paşa Camisi – Buğday Camisi),
•M.S XVI. yüzyıla tarihlenen Venedik Kraliyet Sarayı (Plazza del Proveditore),
• M.S 1601 yılında yapılan Cafer Paşa Hamamı,
• 28. Çelebi Mehmet Türbesi,
• İkiz Kiliseler (Templar ve Hospitalier)
• M.S XIII. yüzyılın sonu ile M.S XIV. yüzyılın başlarına tarihlenen Latinlerin St. George
Kilisesi ve M.S XIV. yüzyılın başlarına tarihlenen Greklerin St. George Kilisesi,
• Nestorian Kilisesi
• Nâmık Kemal Zindanı, Akkule (Kara Kapısı-Ravelin), Deniz Kapısı (Porta del Mare).
• Canbulat Türbesi ve Müzesi,
• Namık Kemal Zindanı ve Müzesi,
• Çınarlı köyündeki İncirli Mağara,
Tarihi Yerler ile İlgili Kısa Notlar
Othello Kalesi Gazimağusa kentinin kuzey doğu köşesinde bulunan iç kalesidir. Önceleri burada M.S 1310 yılında Tyre Prensi tarafından tamamlanan eski bir kule ile bir tahkimat vardı. Mevcut kale Gazimağusa’nın Venedikli kaptanı Nicolao Foscarino tarafından 1492 yılında sat İtalyan Rönesans stilinde yeniden şekillendirilerek inşa edilmiştir. Bu bilgiler, Venedik Cumhuriyeti’nin amblemi olan kanatlı St. Mark Arslan kabartmasıyla birlikte kalenin ana giriş kapisi üzerine kazınarak kaydedilmiştir. Venedikliler buradaki Luzinyan Dönemi’ne ait eski kuleler ile tahkimatı yakıp yerine yeni bir tahkimat yapma yerine, sadece üst kısımlardaki ince yapılı Luzinyan duvarlarını yıkmışlar, dış kısma yeni bir duvar inşa etmek suretiyle kalınlaştinlip sağlamlaştırmışlar ve köşelere ise daire şeklinde birer kule inşa etmişlerdir. Ayrıca kalede topçu bataryalarıyla sonlanan koridorlar bulunmaktadır. Kalenin kare planlı orta avlusunun kuzey ile güneyinde M.S 13001310 yılları arasında yapılan ve kaburgalı tonozla örtülü odalar bulunmaktadır. Bunların Luzinyanlar tarafından yemekhane ile yatakhane olarak kullanıldığı varsayılmaktadır. Kale bir su hendeğiyle çevrilidir.
Kalenin avlusunda Osmanlılar ile İspanyollara ait toplar ve demir ile taş gülleler sergilenmektedir. Kalenin bugünkü adı, İngiliz döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Shakespeare’in ünlü trajedyasının bir bölümü Kıbrıs’ta bir liman kentinde geçmektedir. Shakespeare’nin Othello tiyatro oyununda Desdemona’yı öldüren Othello’nun, M.S 1505-1508 yıllan arasında Kıbrıs valisi olan teğmen Christoforo Moro’yu canlandırdırmış olabileceğine inanıldığından, kaleye İngiliz Sömürge Döneminde Othello adı verilir.
Venedik Kraliyet Sarayı (Palazza Del Proveditore)
Gazimağusa Nâmık Kemal Meydanı’nın batısında yer almaktadır. Önceleri burada M.S XII. yüzyılda Gotik nizamda yapılmış bir Luzinyan kraliyet sarayı vardı. Peter II’nin 1369 yılında başlayan saltanatına kadar Kıbrıs kralları bu sarayda otururlardı. Sarayın Cenevizliler tarafından yıkılması üzerine, buraya Venedik Dönemi’nde adanın askeri valisinin (Provaditore) ikametgâhı inşa edilmiştir. Sarayın kapısı bir zamanlar Avrupa’nın en büyük meydanı olarak bilinen merkezi meydana açılmaktaydı. Doğudaki üç kemerli cephesi M.S XVI. yüzyılda yapılmış ve kemerlerde kullanılan sütunlar Salamis Harabeleri’nden getirilmiştir. Merkezi kemerin üst başında Kıbrıs’ın yöneticisi Giovanni Renier’in 1552 tarihlini taşıyan mermer arması yer almaktadır.
St. Francis Manastır ve Kilisesi
Aziz Francis’in hayatta bulunduğu M.S 1217 veya M.S 1226 yıllarında Kıbrıs’a gelen Fransiskan mezhebinin Gazimağusa’daki en önemli manastır ve kiliselerinden biriydi. Büyük arazi sahipleri ile Roma dilencilerinden üyelere sahip olan Fransiskan mezhebi, M.S 1400 yılında adaya yayılmak suretiyle Kıbrıs’ta kurulan büyük mezheplerin arasına girmiş, günümüze kadar da varlığını sürdürmüştür.
Lala Mustafa Paşa Camisi (St. Nicholas Katedrali)
1298 – 1312 yılları arasında Luzinyan Dönemi’nde yapılmış olan yapı, tüm Akdeniz dünyasının en güzel Gotik yapılarındandır. Luzinyan kralları, önce Lefkoşa’daki St, Sophia Katedrali’nde Kıbrıs Krallık tacını, sonra da Gazimağusa’daki bu Katedralde Kudüs Krallık tacını giyerlerdi. 1571 yılında cami haline getirilene dek bu törenler yapılagelmiştir. Katedralin bat cephesi mimarisi Fransa’daki Reims Katedralinden etkilenmiştir. Gotik tarzda işlemeli eşsiz bir penceresi bulunmaktadır. M.S XVI. yüzyıla tarihlenen Venedik galerisi katedralin güneybatısında yer almaktadır.
Yapının önünde bulunan tarihi Cümbez ağacı adanın kuzeyinde çok az bulunan tropik bir incir türüdür.
Greklerin St. George Kilisesi
Katedral olarak da bilinen bu kilise, ortaçağda Gazimağusa’nın Ortodoks mahallesine Mağusalı zengin bir Rum tüccar tarafından inşa edilmiştir. M.S. XIV-XV. yüzyıla tarihlenen Gotik stilde yapılmış çok büyük bir yapıdır. Doğu ile bati fikirlerinin plan lle detaylara yansıyan en güzel örneklerindendir. Uç sahınlı kiliseye batıdaki Sivri kemerli uç kapıdan girilmektedir. Kazılar sırasında burada pencerelere ait değişik renklerde camlara rastlanmıştır Doğu ucundaki üç apsitin duvarlarında kilisenin kurucularının mezarları ile İsa’nın hayatına ilişkin freskler yer almaktadır. Bu freskler M.O XV. yüzyıl İtalyan stilinin ikinci derecesine sınıflandırılabilecek bir karakterde yapılmislardir. Dogal yıpranmaya karşın halen apsite İsa’nın çarmıha gerilmesi, gömülmesi ve dirilmesi sahneleri izlenebilmektedir. Duvarların alt kısmındaki fresklerde ise Ortodoks Kilisesinin azizleri ile diğer kutsal kişiler resmedilmiş durumdadır.
İkiz Kiliseler (Templar ve Hospitaller Kiliseleri)
Haçlı seferlerine katılan mezheplerin en güçlülerinden olan Templar ve Hospitalier Şövalyeleri tarafından M.S Xlll. yüzyılın sonu ile M.S XIV. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Yan yana olan her iki kilise de bu tarikatların Kıbrıs’taki merkeziydiler. Biraz daha büyük ve daha eski olan kuzeydeki, St. Antonio Kilisesi adıyla bilinmekte olup Templar Şövalyeleri tarafından bir ibadet ve ziyaret yeri olarak inşa edilmiştir.
Namık Kemal Zindanı Venedik
Sarayı avlusunda bulunan bu zindan iki katli olup, kesme taştan yapılmıştır. Namık Kemal “Vatan Yahut Silistre” adlı oyunun sahnelenmesi sonucunda 1873’de sürüldüğü Kıbrıs’ta, bu binada 38 ay kalmıştır. Tek mekândan oluşan alt katın, Venedik Sarayı avlusuna açılan bir kapısı ve demir parmaklıklı bir penceresi mevcuttur. Üst kısma dik taşlı bir merdivenle çıkılmakta ve iki penceresi olan bu odada Nâmık Kemal ile ilgili belgeler sergilenmektedir.
Gazimağusa Surları
Luzinyan Dönemi’nin son bulduğu 1489 yılına dek Gazimağusa şehrini çevreleyen Luzinyan surları, çok yüksek olmalarına karşın, ince bir yapıya sahiptiler. Daha sonra Kıbrıs ele geçiren Venedikliler, özellikle Osmanlılara karşı önlem almak üzere, surları ateşli silahlara karşı sağlamlaştırmak amacıyla 1492 yılından itibaren faaliyete geçmişlerdir. Surları elden geçirilmesi M.S 1562-1570 yılları arasında da devam etmiş ve o sıralarda Venedik’ten uzmanlar da getirilmiştir.