İskele – Karpaz

Karpaz Yarımadası içinizden gelen çağrıya en iyi yanıt alabileceğiniz yerlerden birisidir. Zengin tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri ilginizi çekerken, tarih ve tabiat buluşmasının yarattığı ahenk sizleri rahatlatacaktır. Dünyanın en güzel sahillerinden biri olan el değmemiş, incecik, altın sarısı ve yer yer kum zambaklarıyla örtülü kumlara sahip olan Karpaz Altın Kumsalda güneşlenebilir, Karpaz Milli Park Alanı’ndaki farklı flora ve fauna türlerinin yanı sıra Kıbrıs’ın sembollerinden olan Karpaz eşeklerini gözlemleyebilirsiniz. İskele Panagia Theodokou Kilisesi, Ay.Philon Kilisesi ve Erken Hristiyanlık Dönemi’nde yapılan Sipahi köyündeki Ay. Trais Bazilikasındaki taban mozaikleri tarihi açıdan dikkat çekicidir. Karpaz Yarımadası’nın en uç noktasında yer alan, yolcuların koruyucusu, rüzgarların hâkimi ve mucizeler yaratıcısı Apostolos Andreas’ın adına adanan manastır kutsal kabul edilmektedir. Karpaz Yarımadası ayrıca binlerce kilometre yol kat ederek yumurta bırakmak için sahillerimizi tercih eden Deniz kaplumbağalarına da ev sahipliği yapmaktadır.
Kıbrıs adasındaki bölgeler içerisinde hiç kuşkusuz Karpaz Bölgesi’nin yeri farklıdır. Karpaz, zengin tarihi, doğal ve kültürel değerlere sahip, eşsiz bir yanmadadır. Arkeolojik alanları, tarihi eserleri, endemik canlıları, kuş ve kaplumbağa yumurtlama bölgeleri, alçak ormanlık alanlar, özgür Kıbrıs eşekleri, maki bitki örtüsü ve el değmemiş sahilleri ile tam bir çekim merkezidir.

Yarımada’nın en uç kısmında yer alan Türkçe Dipkarpaz, Rumca Rizokarpaso olarak bilinen bölgenin Antik Çağlardaki ismi Carpasia/ Karpasia idi. Klasik Dönem’den başlayarak Ortaçağa kadar iskân edilen Carpasia, Dipkarpaz Köyü’nün 3 mil kuzeydeki sahil şeridinde yer almaktadır. Kentin arkeolojik kazısı yeterince yapılmadığından çoğu kalıntıları kumlarla örtülüdür. Sadece Ay. Philon Kilisesi, antik limanı ve batısındaki antik mezarlık alanı ziyaret edilebilmektedir. Kenti’nin efsanevi kurucusu kral Pygmalion’dur. Şehrin ilk rahibi ise Karpasia’nın önemli piskoposluk merkezlerinden biri olmasını sağlayan Ay.Philon’dur. Şehir M.S. 4. yüzyıldan sonra en parlak dönemini yaşamıştır. Ancak M.S. 647 yılında başlayıp 24 kez tekrarlanan arap akınlarından oldukça etkilenmiştir. Bu akınlar sonucu kent halkı kentin güney doğusundaki tepelere çekilmişler ve orada Agridya adıyla bilinen ikinci bir kent kurmuşlardır.

dipkarpazda-pazaryeri
a2
Bir Doğa Harikası:

İskele’nin Tarihi

Rivayete göre üç küçük köyün birleşmesi sonucu oluştuğuna inanıldığından dolayı Rumcada “üç köy” anlamına gelen “Trikomo” adı verilmiştir. 1974 yılından sonra Güney Kıbrıs’taki İskele (Larnaka)’dan gelen göçmenler tarafından iskân edildiğinden adı İskele olarak değiştirilmiştir.
M.O. 1900 – 1625 yılları arasına tarihlenen Orta ile Genç Tunç Dönemlerine ait kalıntılara rastlanan İskele, bir yerleşim yeri olarak ilk olarak M.S. 1200 yılı civarında tarih sahnesine çıkmıştır. Yerleşim birimindeki en önemli iki kiliseden biri olan Panagia Thedokou Kilisesi M.S. XII. yüzyıla, Ay. Lakovus (St.James) Kilisesi ise M.S. XIV-XV yüzyıla tarihlendirilmektedir.

İskele ve Karpaz’da Neler Yapılabilir

•Karpaz Yarımadası’ndaki muhteşem güzellikteki Altin Kumsal manzarası, hiç şüphesiz dunyanin en güzel sahil manzaralarından bir tanesidir. Bu muhteşem manzara önünde resim çektirmek unutulmaz bir tatil hatırası olacaktır.
•Turkuaz renkli denizin yansımaları arasında Ay. Philon’da gün batımını izlemek,
• Karpaz Bölgesindeki Eko Turizm Köylerinde bir gün geçirmek ve Kibns’ın zengin kültürel dokusunu keşfetmek,
• Kıbrıs’ın sembollerinden Karpaz’daki özgür Kıbrıs eşeklerini gözlemlemek oldukça
ilginç bir tatil deneyimi olacaktır.
• Muhteşem mozaikleri ile ünlü Ay. Trias Bazilikası özellikle sandal motifli mozaiğiyle sizleri bekliyor.
•Yol boyunca bulunan çok sayıdaki restoranlarda, çeşitli mezeleri, taze balık ve Kıbrıs’a özgü fırın kebabını tadabilirsiniz.
• Karpaz’ın zengin flora ve faunasını ve ekolojik dokusunu keşfetmek için yürüyüş turlarına katılmak,
•Mehmetçik köyünde üretilen Kıbrıs’a özgü üzümden yapılan sucuk, köfter ve paluze gibi tatları tatmak,
•Beşparmak Dağları üzerinde yer alan 3 dağ kalesi zincirinin son halkası olan ‘Kantara Kalesi’nin ziyaret etmek,
•Kıbrıs adasının en doğu ucunda yer alan Apostolos Andreas Manastırını ziyaret edip bir dilek dileyip mum yakmak,
• Kahvenin ve kahvehanelerin Kıbrıs kültüründe önemli yeri vardır. Türklerle Rumların birlikte yaşadığı Dipkarpaz köy meydanındaki kahvehanelerden birinde kahve molası verebilirsiniz.
•Yılın farklı zamanlarında farklı yerlerde düzenlenen festivallere katılabilirsiniz. Mart ayında Avtepe Medos Lalesi (Tulipa Cypria) Festivali’, Mayıs ve Ekim aylarında ‘Büyükkonuk Eko Gün’, Haziran ayında ‘İskele Festivali ve Uluslararası Folklor Dans Şöleni’ Temmuz ayında ise ‘Geleneksel Mehmetçik Uzum Festivali’ne katılmak sizlere otantik deneyimler yaşatacaktır.

İskele ve Karpaz Bölgeleri’nde Ziyaret Edilebilecek Yerler

Yeşil ve mavi tonlarının doğal güzellik ve tarihle bütünleştiği bölgede gezilebilecek yerler şunlardır;
• İskele Panagia Theodokou Kilisesi,
• İskele Doğal Hayat Müzesi,
• İskele St.James Kilisesi,
• Besparmak Daglar üzerindeki üç kaleden biri ve en doğuda yer alan Kantara Kalesi,
• Boltaşlı Köyündeki Panagia Kanakaria Kilisesi,
• Büyükkonuk Köyündeki Eko Turizm Alanları,
• Kaleburnu Köyündeki Kral Tepesi,
• Avtepe köyündeki Nitovikla Kalesi,
• Sipahi köyündeki M.S 5 ve 6. yüzyıla ait taban mozaikleri ile ünlü Ay. Trias Bazilikası,
• Yenierenköy’de Arkaik Döneme ait dev heykeller,
• M.S 5. yüzyıla tarihlendirilen Ay.Philon Kilisesi ve Aphendrika (Urania),
• Akdeniz’de en önemli kaplumbağa yumurtlama alanlarından biri olan Altın Kumsal ve Ronnas Sahili,
• Kıbrıs’ın sembollerinden eşeklerin bulunduğu Milli Park Alanı,
•Yürüyüş Turları ve özel ilgi turizmi için elverişli alanlar,
• Kutsal kabul edilen Apostolos Andreas Manastırı.

Tarihi Yerler ile İlgili Kısa Notlar

Panagia Theodokou Kilisesi (İskele İkon Müzesi)

Kıbrıs’taki en iyi korunmuş duvar resimlerine (fresk) sahip kilise, Bizans Dönemi’nin son döneminde XII. yüzyılda inşa edilmiştir. İskele’ deki ana kilise olarak kullanılan bu yapı, 23 Mayıs 1991 tarihinde Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından restore edilerek, iskele ikon Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

Kantara Kalesi

Beşparmak Dağları üzerindeki üç kaleden en doğuda olanıdır. Yaklaşık 700 metre (2068 ayak) yükseklikteki Kantara Kalesi, Mesarya Ovası’nı ve Karpaz Yarımadası’na girişi kontrol edebilecek durumdadır. St. Hilarion ve Buffavento Kaleleri gibi M.S VII. yüzyılda başlayan Arap akınlarına karşı Bizanslılar tarafından inşa edildiği tahmin edilmektedir. Yazılı kaynaklarda kaleden ilk kez, Aslan Yürekli Richard in Kıbrıs’ı ele geçirdiği 1191 yılında söz edilmiştir.
Sahtekârlıkla kendini Kıbrıs Kralı ilan eden Isaac Comnenus, Richard’ın emrine giren eski Filistin kralı Guy De Lusignan’a yenilince bu kaleye sığınır. Kaçmaya çalışırken Karpaz Bölgesi’nde yakalanıp esir edilir. Kalenin adı Luzinyan ve Venedik Dönemlerinde duyulmaktadır. Bu devirlerde birçok savaşa sahne olmuştur. Kale 1391 yılında, Kral James tarafından sağlamlaştırılmıştır.

Ay. Philon Kilisesi

Dipkarpaz köyünün kuzeyindeki Antik Karpasia kentinin bulunduğu sahil şeridinde yer almaktadır. Bu kent M.S III. yüzyılın sonu ile M.S IV. yüzyılın başında Kibns’in en eski piskoposluk merkezlerinden biriydi. Kilise ilkin M.S V-VI. yüzyılda inşa edilmiş, M.S. XII. yüzyılda geliştirilmiş ve son şeklini ise M.S XIV yüzyılda almıştır. Adını M.S IV. yüzyılın başında Karpaz Bölgesinin ilk Piskoposu olan Ay. Philon’dan almaktadır. Kilise ile yakın çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda en alt katlarda M.Ö IV. yüzyıl Klasik Dönemden başlayarak Helenistik ile Roma Dönemi’ne kadar devam eden yapılara rastlanmıştır

Ay. Trias Bazilikası

Sipahi köyünde yer alan bazilika 1957 yılında tesadüf eseri bir köylü tarafından bulunmuştur. M.S 5. ve 6. yüzyıla tarihlendirilen bazilika üç sahanlı olup zengin taban mozaikleri ile ünlüdür. Geometrik, yaprak ve hac motifleri ile bezenmiş taban üzerindeki eski yunanca yazıda, papaz yardımcılarından Heracleos tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Bazilika’nın en dikkat çekici mozaiklerinden biride sandal mozaiğidir. Bazilika 7. yüzyılda Arap akınları neticesinde tahrip edilmiştir.

Aphendrika (Urania) Harabeleri

Karpaz Yanmadasının kuzey sahil şeridinde yer almaktadır. M.O III. yüzyılda Kıbrıs’ın en önemli alt kentinden biriydi. Kentin saray veya iç kalesi, Helenistik Döneme ait kaya mezarları, kiliseleri ve antik limanı tespit edilmiştir. M.S VII. yüzyılda başlayan Arap akınlarında hayli zarar görmüştür. Kent meydanındaki üç kilise günümüz kadar gelmiştir. Meydanının kuzey batısındaki Ayios Georgios Kilisesi M.S. X. yüzyıla (Bizans dönemine) tarihlendirilmektedir. Meydaninin kuzey doğusundaki Panagia Chrysiotissa Kilisesi ile meydanın güney doğusundaki Panagia Asomatos Kiliseleri ise M.S XII. yüzyılda Romanesk stilinde inşa edilmişlerdir.

Panagia Asomatos Kilisesi

İnşa edildikten kısa bir süre sonra korsanlar tarafından yakılıp yıkıldığından M.S XIV. yüzyılda yerine şimdiki kilise inşa edilmiştir.
Panagia Kanakaria Kilisesi Boltali köyünün girişinde yer alan Meryem Ana’ya adanmış ve kesme taştan inşa edilmiş bir manastır kilisesidir. Orijinal kilise M.S V. yüzyılın sonu veya M.S VI. yüzyılın başında inşa edilmiştir. Bir zamanlar kilisenin apsesi içinde bulunan Meryem Ana ile İsa’yı yansıtan ünlü mozaik ile diğer mozaikler bu döneme ait olup, mozaiklerin bulunduğu eski kilise M.S 647/9 yılında başlayan Arap akınları sırasında yıkılmıştır.

Apostolos Andreas Manastırı

Karpaz Yarımadası’nın önde gelen ziyaret yerlerinden biridir. “Mucizeler Yaratan”, “Rüzgarların Hâkimi” ve “Yolcuların Koruyucusu” özelliklerini taşıyan Apostolos Andreas’a adanmıştır. Apostolos Andreas ile ilgili bir söylentiye göre, Kudüs’e yapmakta olduğu bir yolculuk sırasında bindiği geminin suyu Karpaz Burnu civarında tamamen tükenmiştir. Bir gözü kör olan geminin kaptanı gemiye nasıl su bulacağını düşünürken, Apostolos Andreas gemiden inerek bugünkü kilisenin bulunduğu yere asası ile vurur.